POLİSİN BİTMEYEN 3600 EK GÖSTERGE KARMAŞASI

Gönül ister ki toplumu oluşturan bütün bireylerin ekonomik refah seviyesi yükselsin ve geçim kaygısı da hiç yaşamasınlar. İnsan özellikle de en çok aidiyet hissettiği grubun refah seviyesinin yükseltilmesini bekliyor. Polisler uzun süredir 3600 ek gösterge bekleyişi içindeydi. Bir yandan da buna dair söylemler dillendiriliyor ve ümitler veriliyordu. 
Polisin en büyük eksik yanı hep hiyerarşi baskıyla şekillendiği için kulis faaliyetleri konusunda pek başarılı olamamasıdır. Bu yüzden de sahnede gösterebildiği başarıyı perde arkasında sergileyemediği inancındayım. 
Her ne kadar tartışılsa da polislik teknik bir görevdir. Aksi olsaydı dört yıl ve sonrasında da meslek hayatı boyunca devam eden hizmet öncesi ve hizmet içi eğitim olmazdı. Ama ne var ki emniyetin başında yer alan kişi polisin etik kurallarını duygularıyla yaşamayan kişi tarafından temsil edilmektedir. 
Neticede ek gösterge kişilerin eğitim durumlarına bağlı olarak sancılı bir doğumla dünyaya geldi. Ama eşit şekilde gelmedi. 
Teşkilatın farklı insan mozaiğinden oluşmasını ilk başlarda ben de yadırgıyordum. Sonra farklı mozaiğin teşkilata zenginlik kattığını hissetmeye başladım. Üniversitelerin farklı bölümlerinden mezun olarak teşkilata giren Polislerin teşkilatta olumlu bir sinerji verdiklerini görünce değer yargım değişti. 
Teşkilatta POMEM mezunu olduğu gibi PMYO mezunları da var. Zaman olmuş Polis olabilmek için Üniversite mezunu olma şartı koşulmuş, zaman olmuş lise mezunu olmak Polis olmak için yeterli görülmüş. Ama mezuniyet sonrası hepsi eşit koşullarda ve eşit görevlerde çalıştırılmış. Yeri gelmiş göreve giden polisler birbirleriyle etle tırnak olmuşlar. Sevinçlerinde birlikte mutlu olup, üzüntülerinde de beraberce ağlamışlar. Şimdi ise iki yıl Yüksek Okul mezunlarını ek göstergeye dahil edip, olmayanları da mahrum bırakmak eşitliğe hiçte uygun gelmiyor. 
Polis Meslek Yüksek Okulları daha yakın zamana kadar Polis Okulu adıyla dokuz aylık eğitim şeklindeydi. 
Eğer böyle bir standart öngörülüyorsa bunun planlamasını yapması gereken kurumun yine teşkilatın olması gerekirdi. Ben Polis Kolejinden mezun olduğum yıl Kolej, üç yıldan dört yıla çıkartıldı. Koleji ben üç yılda bitirdim. Polis Akademisi ikinci sınıftayken de, eğitim süresi üç yıldan dört yıla çıkartıldı. Mezuniyetlerine dört ay kalan son sınıf öğrencileri ise bir yıl daha ilave okumak zorunda kaldılar. İdare öyle zannediyorum ki ilave hangi dersleri koysak diye uzunca süre düşünmüşlerdir. Çünkü üç yılda bitirilmesi planlanan eğitim, bitmesine dört ay kala dört yıla uzatılıyor. O ana kadar dört yıllık eğitim planlaması yapmayan kurum düşünmekten başka ne yapabilir ki?
Emniyet teşkilatı çok güçlü bir kurum. Hizmet öncesi ile hizmet içi eğitimini ve hiyerarşi yükselmesini de kendi planlıyor ve uyguluyor. Aynı görevde eşit koşullarda çalışan personelin eğitim farklılığını ortadan kaldırabilmek için de program yapabilme yetkinliğine sahip bir kurum. 
İşte şimdi de dokuz aylık Polis Okulu mezunu emekli polislerin kendilerini yalnız hissetmelerini garipsememek gerekir. Omuz omuza vererek hem siyaseten ve hem de hukuken dayanışma içinde olmak gerekir.

Beylikdüzü'nde Ailesine Teslim Edilmeyen Çocuğun Ölümündeki Acı Dram